Aleviler Duaya Nasıl Başlar? – Tarihsel Bir Yolculuk ve İnancın Sessiz Derinliği
Bir Tarihçinin Samimi Bakışıyla: Geçmişle Bugün Arasında
Bir tarihçi olarak geçmişe baktığımda, beni en çok etkileyen şey sadece olaylar değil, insanların o olaylara yüklediği anlamlardır. Dua, bu anlamların en derinlerinden biridir. Her inanç sisteminde dua, insanın kendisiyle, toplumla ve evrenle kurduğu bağın sembolüdür. Alevilikte ise dua, sadece bir yakarış değil, hakikate yönelişin ifadesidir.
Peki Aleviler duaya nasıl başlar? Bu soru, yüzlerce yıllık tarihsel dönüşümün, toplumsal değişimin ve inançsal derinliğin kapısını aralar. Çünkü Alevilikte dua, bir formdan çok bir duruştur — sevgiyle, saygıyla ve bilgelikle başlar.
Tarihsel Köken: Alevi Duasının Temelleri
Alevi inancının kökleri, İslam öncesi Anadolu kültürlerinden, Türk-İran mistisizminden ve İslam’ın batınî (içsel) yorumlarından beslenir. Dua kelimesi, Alevilikte “niyaz”, “Gülbank” veya “münacat” olarak da geçer. Her biri farklı dönemlerde, farklı anlam katmanları taşımıştır. İlk Alevi topluluklarında dua, bir ritüel değil, bir paylaşım anıydı.
Toplumun önde gelenleri — “dede” veya “pir” — cemin sonunda dua ederdi. Bu dua, topluluğun birlik içinde kalması, sevginin ve adaletin sürmesi içindi.
Zamanla Alevilik, Osmanlı döneminde dışlanma ve baskı süreçlerinden geçerken, dua bir direniş biçimine dönüştü. Sessizce, gizlice yapılan dualar, kimliğin korunmasının da bir aracı haline geldi.
Bu yüzden Alevi duası yalnızca sözle değil, tarihsel bir hafızayla başlar.
Duanın Başlangıcı: “Bismişah Allah Allah”
Alevi geleneğinde duanın en bilinen başlangıç ifadesi “Bismişah Allah Allah”tır.
Bu söz, yalnızca bir giriş değil, inanç sisteminin özeti gibidir.
“Bismişah”, “İmam Ali’nin ismiyle” anlamına gelir; “Allah Allah” ise hem hayret hem teslimiyet ifadesidir. Yani dua, Ali’nin bilgeliğiyle başlar, Allah’ın birliğiyle tamamlanır.
Bu ifadede üç boyut vardır:
1. Tevhid (Birlik): “Allah Allah” sözleri Tanrı’nın birliğini hatırlatır.
2. Velayet (Yol Bağlılığı): “Bismişah” kısmı, Ali ve Ehl-i Beyt’e bağlılığı ifade eder.
3. Muhabbet (Sevgi): Dua sevgiyle başlar; çünkü Alevilikte Tanrı korku değil, aşk ile kavranır.
Duanın bu biçimi, yüzyıllar içinde değişmeden bugüne ulaşmış bir kültürel süreklilik taşır. Bu yönüyle Alevi duası, hem sözlü tarih hem de manevi bir metindir.
Tarihte Dönüm Noktaları: Dua ve Kimlik Arasındaki Bağ
Osmanlı döneminde Aleviler, dini törenlerini gizli yürütmek zorunda kaldılar. Bu durum, duanın hem içselleşmesine hem de sembolleşmesine yol açtı. Gülbanklar — yani topluca söylenen dualar — cem törenlerinde kimliği koruyan sözlü manifestolara dönüştü.
Her Gülbank, sadece Tanrı’ya değil, aynı zamanda geçmişte yaşamış “erenlere, pir ve mürşitlere” saygı sunan bir andı.
Cumhuriyet döneminde ise Alevi duası kamusal alanda yeniden görünür hale geldi. “Bismişah Allah Allah” ifadesi, artık bir kimlik beyanı değil, bir kültürel miras göstergesi olarak da yaşatılmaya başlandı.
Bugün Alevi köylerinde, dergâhlarda veya şehir cemevlerinde aynı dua yankılanır — geçmişle bugünü birbirine bağlayan bir ses gibi.
Modern Yorumlar: Dua ve Toplumsal Dönüşüm
Günümüzde Alevi gençliği, dua kavramını hem inançsal hem kültürel bir değer olarak yeniden yorumluyor.
Artık dua, sadece dini bir ritüel değil, aynı zamanda adalet, eşitlik ve insanlık değerlerinin sembolü haline geliyor.
Alevilikte dua, bireysel kurtuluş için değil, toplumsal huzur için edilir. “Yaradan, yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” ilkesi, Alevi duasının her satırına sinmiştir.
Modern çağın karmaşasında bile, bu dua biçimi insana bir yön gösterir:
Korkudan değil, sevgiden doğan bir inançla yaşamak.
Sonuç: Dua Bir Başlangıçtır
Aleviler duaya nasıl başlar? sorusu, aslında “Aleviler dünyaya nasıl bakar?” sorusuyla iç içedir.
Çünkü dua, bir başlangıçtır; insanın iç yolculuğunun ilk adımı.
“Bismişah Allah Allah” demek, hem geçmişin bilgesine selam vermek hem de bugünün insanına umut taşımaktır.
Tarih boyunca değişen koşullar, baskılar, modernleşme süreçleri…
Hiçbiri bu duanın özünü silememiştir. Dua hâlâ aynı sözle başlar, ama her kuşakta farklı kalplerden yankılanır.
Okuyucuya bir soru: Senin duan hangi kelimeyle başlıyor?
Yorumlarda düşüncelerini paylaş; belki senin sesin, geçmişin bir yankısı olur.